Blog Arşivleri

Playful Kiss Youtube Bölümleri..

Geçen yazımda Boys Over Flowers’ı tekrar izlediğimi yazmıştım. Bu süreç sonrasında fark ettiğim şeylerden bir diğeri de Kim Hyun Joong’u özlemiş olduğumdu. Evet son dizisi çok kötüydü, evet henüz bir oyunculuğunu göremedim ama seviyorum bu çocuğu. (Gerçi ben hala oyunculuğunu gösterebileceği bir dizide oynamadığını düşünüyorum. Normal bir insan rolüyle karşımıza çıkarsa belki de harikalar yaratabilir 🙂 )

Neyse işte bu çocuğu özlediğimi fark ettim ve birkaç klibini falan izledim ama kesmedi. Sonra Playful Kiss’in youtube bölümlerini izlememiş olduğum aklıma geldi. Şu yazımda da belirttiğim gibi dizi beni öyle büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı ki tek bir bölümünü daha izlemeye gerek duymamıştım. Geçen gün oturdum izledim hepsini ve inanılmaz çok çok sevdim. 10’ar dakikadan oluşan bu 7 bölüm gerçekten dizisinden çok çok daha güzel. Bazı yerlerinde kahkahalarla güldüm diyebilirim. İzlediğime pişman etmedi beni.. Hem şu oğlanı izleyip de pişman olmak zor yav 🙂

Ehem ehem, bölümlerden bahsedeyim biraz. Yalnızz.. Bol Spoiler vereceğim, izlemeyenler bi koşu izlesin, toplamda 70 dakikacık bir şey zaten hemen bitiveriyor 🙂

İlk bölümde yeni evli çiftimizin sabahlarından biri anlatılıyor. Onlar evleneli bir sene olmuş. Oh Ha Ni erkenden kalkıp Seung Jo’ya “English Breakfast” hazırlamaya çalışıyor 🙂 Tabi yine eline yüzüne bulaştırıyor. Seung Jo’nun kahvaltıya tepkisi çok komikti: “Her şeyi yakmışsın ama fasülyeler hiç pişmemiş!” Hani’den de bu beklenirdi zaten 🙂

İkinci bölümde ise şapşal Hani bir türlü iğne vurmayı beceremiyor, pratik yapmak için herkesten kolunu vermesini istiyor falan. Ama o nasıl bir iğne tutuştur ya, bir de çat diye batırıyor iğneyi insanların koluna! Böyle bir beceriksizlik az görülür. Tabi kimse vermiyor kolunu. Ama Seung Jo kuzum iki kolunu da feda ediyor, kolları morluk çürük içinde kalıyor ama Hani iğne vurmayı öğreniyor sonunda. Ay çocuğun kolları aklıma geldikçe kötü oluyorum yazık yav 🙂

Üçüncü bölümde bizim şapşal kız hamile olduğunu sanıyor, tabi fazla heyecanlı kaynanasının da bu yanlış anlamada katkısı büyük 🙂 Bu bölümün bomba esprisi de Hani’nin şişman arkadaşından geldi. Çocuk kime benzeyecek muhabbeti yaparlarken Hani’nin sıska arkadaşı: “Zekası Seung Jo’ya yüzü sana benzer umarım..” deyince şişman kız “Hayır!” diye atladı. “Yüzünü de zekasını da babasından alsın, %100 Seung Jo’ya benzesin 🙂 “ Dost acı söyler sözü ne de doğru. Sonuçta Seung Jo A sınıfında Hani F sınıfındaydı, aralarında bir alfabe zeka farkı var 🙂 Bölümün sonunda Hani hamile olmadığını öğrenince çok üzülüyor ve Seung Jo gayet insani bir biçimde kızı teselli ediyor. Ah bu çocuk dizide neden öyle odundu amaa!

Dördüncü bölüm gerçekten çok güzeldi. Eskiden Seung Jo’larda kalmış olan Jin Soo Amerika’dan onları ziyarete gelir. Bu kız zamanında da Seung Jo’dan çok hoşlanmış olsa da Amerika’ya giderek onu başka bir kıza kaptırmıştır ve buna içten içe üzülmektedir.

Hani’nin kıza bakışına bir bakın ya, bir yandan “Amaan çocuğun tapusu bende nasılsa!” dese de onun fazlasıyla samimi hareketlerine sinir olmaktan kendini alamıyor. Kız da çok sinir bozucuydu ama “Onunla ilk ben öpüştüm” diyerek Hani’yi çıldırttı. Hani “Cheot kiss” dediğinde Seung Jo’nun bunu “Chuky” anlaması da çok komikti 🙂 Bölüm oldukça eğlenceli olsa da sonu çok romantik bitti. Kızın aşağılamaları üzerine Hani sinirle Seung Jo’ya ne kadar bağlı olduğunu kıza haykırıyor ve Seung Jo da “İşte bu yüzden onu seviyorum” diyor o şımarığa. Bu çocuk bu bölümlerde çok tatlıydı amaa, oyş oyş diyorum 🙂

Beşinci bölümde Seung Jo’nun çok çalışmasından, eve bile gelememesinden yakınıyor Hani, ona yemek yapıp götürüyor hatta. Burada da hemşirelerin dedikoduları çok komikti, karısının yanında asılıyorlar çocuğa: “Gözündeki mor halkalara rağmen ne kadar muhteşem görünüyor” 🙂 İşte bu bölümde de Hani yapacağını yapıp Seung Jo’nun üzerine düşüyor ve çocuğun bacağı çatlıyor. Kızın “Ölmee ne olur ölmee!” diye sedyenin yanında koşturuşu çok komikti. “Ayağı çatladığı için kimse ölmez” diye azarlandı sonra doktor tarafından 🙂 İşte şanslı bacımız bir de kocasının özel hemşiresi oluyor ama fırsat bu fırsat diye onun odasından çıkmıyor, çocuk bile bayıyor artık 🙂 Neyse bu bölüm de güzel bitti, burada iyice anladım Seung Jo adam olmuş 🙂

Hep gülsün ki O 🙂

Altıncı bölüm de favorilerimden. Korkun yayalar Hani ehliyet aldı diyorum sadece, hem de 8. denemesinde 🙂 Ve ilk ehliyetli gününde Seung Jo’yu hastaneye bırakmak istiyor. Ama yukarıdaki resimdeki yüz ifadelerinden de belli olduğu gibi panik ve korku dolu bir yolculuk oluyor bu 🙂 Çünkü Hani şeritten çıkıyor, direksiyonu hızlı kırıyor ve frene “çatt” diye basıyor. Üstüne üstük yolda eşarbı uçuyor ve bir ağaca takılıyor ve onu almaya çalışıyorlar 🙂

Ya kemiklerim kırılırsa!” Komik kız 🙂

Bu bölümün de bitiş sahnesine bayıldım. Seung Jo: “Emniyet kemerini tak, anahtarı çevir” gibi direktifler veriyor Hani’ye ve araba birden geri geri gitmeye başlıyor, meğerse çekici gelmiş götürüyor bizimkileri 🙂

Son bölüm herhalde en güzel bölümdü. Bu bölümde Hani’nin doğumgünü yaklaşıyor ve Seung Jo’nun o gün nöbeti var. Tesadüfen doğum günü olayını duyan Seung Jo: “Doğum günün mü?” deyince annesi espriyi patlatıyor: “200 küsür IQ’n var hala karının en önemli gününü bile hatırlayamıyorsun!” 🙂 Fakat bunun üstüne bizim oduncuk diyor ki: “Doğum gününün ne önemi var, her sene kutluyoruz zaten!” Kocanızın size böyle bir şey söylediğini düşünün, Hani de sabırlı kız ya 🙂 Ama çocuk gerçekten kadın ruhundan anlamıyor, ona göre fazla çocukça tüm bu sürprizler, balonlar falan.. Fakat sonra Hani’nin boynu bükük küçük Emrah hallerine üzülüyor ve ona doğumgünü sürprizi hazırlamaya karar veriyor. Tabi önce O günkü nöbetini birine devretmesi lazım. Bunun için de bir çocuğun tüm ödevlerini bir gecede sabahlayıp bitiriyor kuzucuk. Oyyşş!!!

Ve kalpli balonlarla süslü arabasını gören Seung Jo’nun yüzündeki ifade çok komikti: “Resmen tüylerim ürperdi! Ah bu kızlar!” Her ne kadar hamile teyzemiz sürprizi bozsa da o ezilmiş pasta ve sağlam kalan tek gülle Hani en romantik doğum gününü yaşadı bence. Ama ona yetmez, kız sevgiye aç kardeşim. Seung Jo’nun söylediği doğum günü şarkısında “Saranghanın  Oh Hanii!” kısmını 5 kez tekrarlatmasından belli 🙂

Gördüğünüz gibi dizisini ne kadar beğenmediysem youtube bölümlerini o kadar çok sevdim bu dizinin. Çünkü başroldeki çocuğu ne kadar soğuk olsa da biraz olsun düşünceli, sevgi dolu biri yapmayı akıl etmişler sonunda. Ayrıca her bölümde farklı bir temanın olması da durağan olmasını önlemiş, ki dizisinde her bölüm aynı şeyler oluyordu. Her neyse ben bölümleri indirdim, dönüp dönüp izlerim bundan sonra. İzlemek isteyenler bölümleri şu linkten indirebilirler. Hepinize Kim Hyun Joong dolu günler diliyorum.. (Lucky Guy klibindeki gibi değil ama korkmayın^^)

***

Not: Resimler http://donnapie.wordpress.com bloğundan alınmıştır. 

“playful kiss” izlemeyenler için..

başlık neden “izlemeyenler için” diye düşünebilirsiniz yazımı okumadan önce. aman ha sakın yanlış anlaşılmasın, izlemeyenler sakın kaçırmasın anlamında bir başlık değil bu, tam tersi uzak dursunlar yakınından bile geçmesinler anlamında tamamen.. henüz izlemeyenler varsa onlar için bir uyarı yazısı yazmayı kendime bir borç bildim:)

öncelikle bu dizi yıllardır elde ettiğim tüm rekorlarımı kırarak full house, cindrella sister, autumn tale gibi sıkıcılıktan beni boğan dizileri bile geçti. aslında başlangıçta hiçbir şey böyle değildi. kim hyun jung adlı güzel insanın yeni bir dizi çekeceğini, hele de Tayvan’da çok sevilen bir dizinin Kore versiyonunda oynayacağını duyunca ailecek içimizi bir sevinç kapladı, resmen günleri saymaya başladık. ama son= acı hüsran.. dizi o kadar tatsız ve sıkıcıydı ki her bölümde “tamam yarın izlemiyorum” desem de bu güzel çocuk beni engelledi ve 16 bölümünü de bitirdim, hala kendime inanamıyorum.. başrol oyuncusu dahi baek seung ju-kim hyun jung- resmen bir taş, kaya parçası falan olmalı diye düşünüyor insan diziyi izlerken.. çocukta duygudan romantizmden eser yok.. kıza bir kez bile seni seviyorum demedi, demesi bir yana neler yaptı neler.. ve ona sırılsıklam aşık oh ha ni -jung so min-. hayatımda bu kadar gurursuz, yüzsüz bir kız görmedim. insan ne kadar aşık olursa olsun onca hakarete, soğukluğa nasıl katlanabilir aklım almadı..tüm bunlara rağmen  son bölümlere doğru pat diye evlenmeleri ise mantıksızlığın son noktası oldu benim için.. yok artık dedim, bu ikili ve evlilik.. 

bu da dizinin tek akılda kalıcı sahnesi. insan tamam “bu çocukta da duygu falan varmış, o da etten kemikten bir insanmış” diye düşünürken eve gidiyor hooop eski seung ju’ya dönüyor, insanı da bir daha deli ediyor.. aman ha çocuk ilanı aşk ediyor falan diye düşünmeyin sadece kıza sarılıyor, “başkasını seviyorum deme bir daha sakın” diyor. o kadar.. yağmur altındaki bu romantik sahne gerçekten çok daha hoş bir biçimde devam edebilirdi ama o da olmadı ne yazık ki..bana da bu diziyi ancak bu insan izletebilirdi zaten.. hele son bölümlere doğru  öyle tatlılaşıyor ki -yukarıdaki resimde görüldüğü gibi- insan bırakamıyor işte.. yani jung so min’in güzel kıyafetleri ve kim hyun jung dışında hiçbir artısını göremedim dizinin. kim hyun jung da sadece görsel olarak iyi ha yanlış anlaşılmasın, yoksa oyunculuğu bu dizide gerçekten çok kötüydü, tahmin ettiğimden bile hem de..